TMMOB
Gıda Mühendisleri Odası

6 ŞUBAT'I KAYBETTİKLERİMİZİ UNUTMUYORUZ; ELİMİZİ ÇEKMİYORUZ

6 ŞUBAT'I KAYBETTİKLERİMİZİ UNUTMUYORUZ; ELİMİZİ ÇEKMİYORUZ
MERKEZ
Yayına Giriş: 05.02.2024 Son Güncelleme: 05.02.2024

6 ŞUBAT’I, KAYBETTİKLERİMİZİ UNUTMUYORUZ; ELİMİZİ ÇEKMİYORUZ!

06.02.2024

 

 6 Şubat 2023 günü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki büyük deprem ve artçılarının meydana getirdiği hasar sonucu, 15 milyona yakın nüfusun yaşadığı 11 ilimizi içine alan bir coğrafya içerisinde büyük yıkım yaşanmış; resmi rakamlara göre 50.783 kişi hayatını kaybederken, 115.353 kişi yaralanmış, 37.984 bina yıkılmıştır.

 Cumhuriyet tarihimizin en büyük felaketlerinden biriyle karşı karşıya geldiğimiz 6 Şubat depremleri, bugüne kadar yaşadığımız pek çok büyük depreme karşın ülkemizin, şehirlerimizin, binalarımızın, kurumlarımızın ve halkımızın depreme hazırlıklı olmadığı gerçeğini çok acı biçimde ortaya çıkarmıştır.

 1950’lerden bu yana sürdürülen plansız sanayileşme ve kentleşmeyi kalkınma modeli olarak benimseyen, insanları ve kenti sermaye birikimi için ucuz işgücü ve ucuz altyapı aracı olarak ele alan, bu plansızlığın sosyal ve kültürel boyutunu, toplumsal maliyetini göz ardı ederek daha fazla kazanç peşinde koşan bu anlayış ile doğa olaylarının afetlere ve felaketlere dönüşmesi kaçınılmaz olmuştur.

 2003’te Bingöl’de, 2011 Van’da, 2020’de Elazığ-Sivrice’de ve İzmir’de, son olarak da 6 Şubat 2023 tarihinde 11 ilimizi etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremlerde benzer acıları, can kayıplarını tekrar tekrar yaşadık, akıl ve bilime önem verilmezse yaşamaya da devam edeceğiz.

 Bilimi, planlamayı ve denetimi dışlayan, rantı egemen kılan bu politika modeli, çaresizliğin ve yetersizliğin değil, bilinçli bir tercihin ürünüdür. Bu yüzden, yaşanan her aşırı doğa olayı, gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle afete dönüşerek büyük can ve mal kayıplarına neden olmaktadır.

 TMMOB Gıda Mühendisleri Odası olarak, mesleki ve toplumsal sorumluluğumuzun bilinciyle depremin ilk saatlerinden itibaren deprem bölgesine yardım gönderilmesi çalışmalarına katkı sağlamaya, toplanan gıda yardımlarının gıda güvenliğine uygun şekilde sevk edilmesi ve dağıtılmasına, deprem bölgesine giderek yemek/yardım dağıtımının gıda güvenliğine uygun koşullarda yapılmasına destek olduk. Ayrıca deprem bölgesini boydan boya gezerek eksiklikleri, yanlışları ve yapılan iyi uygulamaları inceledik. Gelecekte yaşanabilecek afetlerde alınması gereken önlemler konusunda kılavuz olacak çalışmaları başlattık. Bunlardan ilki “Kahramanmaraş Merkezli Depremler Ön Gözlem Raporu”muz oldu. Diğeri de hazırlığını sürdürdüğümüz “Doğal Afetlerde Gıda Güvenliği” kitapçığımız olacak.

 20.02.2023 tarihinde yayımlanan “06 Şubat 2023 Kahramanmaraş Merkezli Depremler Ön Gözlem Raporu” açıkça göstermektedir ki; yaşadığımız coğrafyanın deprem kuşağında yer aldığı bilinen bir gerçek olmasına rağmen ilgili devlet makamları ve kurumları üzerine düşen görevleri yapmamış ya da yapmakta geç kalmıştır. Bu sorumsuz ve başarısız eylemler silsilesi zaten sonuçları yıkıcı olan bu depremin toplumdaki etkilerini artırmıştır. Depremin hemen sonrasında yardımları ve arama kurtarma çalışmalarını organize etmesi gereken AFAD ve KIZILAY; her konuda yetersiz kalmış, organizasyonda başarısız olmuştur. Deprem bölgelerinde içme suyuna ulaşım sorunları çözülememiş, çeşme sularının içilebilir niteliği konusunda bilgiye ulaşılamamıştır. Bölge halkı en temel insan haklarından olan güvenilir gıda ve temiz su hakkından mahrum kalmıştır. İlgili bakanlıklar üstlerine düşen sorumluluk ve görevleri tam anlamıyla yerine getirmemiştir. Devletin çaresiz ve yetersiz kalmasını fırsat bilen tarikatler ve cemaatlerin, kötü niyetlerini ortaya koyması, acı ve ölüm üzerinden çıkar sağlamaya çalışması da, bu dönemde yaşanan ve göz ardı edilemez gerçeklerdir.

 Depremin üzerinden tam 365 gün geçmesine rağmen bölgede hala sorunların yaşanması ve çözülememesi, acımızın katlanmasına sebep olmaktadır. Hala cevabını alamadığımız sorularımız var. Bu soruları bir kez daha dile getiriyor ve devleti yönetenlerden cevap bekliyoruz. 

  1. Yaşanan deprem sonrası ne kadar tarım arazisi zarar gördü? Ne kadar hayvan telef oldu?
  2. Buradaki kayıp ürün miktarı ve bunun ekonomiye etkileri nelerdir?
  3. Bölgedeki gıda üretim tesisleri ne seviyede zarar gördü ve bunun gıda endüstrisine etkileri hangi boyutta gerçekleşti?
  4. Yıkılan şehirlerin yeniden planlanması sürecinde tarım arazileri ve meralar imara açıldı mı? Tarım arazileri, meralar ve zeytinliklerin korunması nasıl garanti altına alındı?
  5. Bölgede yaşayan yurttaşlarımız içilebilir nitelikte suya ne zaman ulaşabilecek?
  6. Hatay başta olmak üzere bölge için ekonomik gelir sağlayan “Gastronomi Kültürü”nün canlandırılması ve devam edebilmesi için nasıl bir yol izlenecek?
  7. Gıda güvencesini sağlayabilmek adına bölgedeki bitkisel ve hayvansal üretimi için nasıl bir aksiyon planı hazırlandı?


Doğal afetlerin büyük yıkımlar yaratmasına neden olan, akıldan ve bilimden uzak rantçı politikaların uygulayıcılarını biliyor, tanıyor ve affetmiyoruz. Bölgedeki her bir yurttaşımızın güvenli ve yeterli beslenmesini sağlamak için ilk günden itibaren Gıda Mühendisleri Odası olarak verdiğimiz mücadele, bundan sonra da afetlere daha hazırlıklı bir ülke olabilmek adına devam edecektir. Kamuoyuna saygılarımızla arz ederiz.

 

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası

 

Okunma Sayısı: 382